Mazlumder* tarafından hazırlanan Türkiye’de Etnik Ayrımcılık Raporu 2008 yılında tamamlanarak ulaşılan sonuçlar bir sempozyum ile paylaşılmıştı. Ancak raporun yayımlanması 2011 yılının Aralık ayında mümkün oldu. Dönemin Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsan imzasıyla paylaşılan Şunuş metni şu şekildedir:

“Cumhuriyetin kuruluşu ile “ulus devlet” resmi ideolojisi Türk ırkı temeline dayanarak, başka kavimden olanları dışlamış, yok saymış veya inkâr etmiştir. Bu sebeple mevcut ortak paydalar ve birlikte yaşama iradesi ciddi yara almış, toplumda oluşan öfke, başkaldırılara dönüşmüş, Zilan deresi katliamı gibi ciddi yaşam hakkı ihlallerine bu toplum, içi kan ağmayarak tanıklık etmiştir. Türk etnik kimliğinin dışında olan tüm ırklar/kavimler ideolojik ulus devletin ayrımcı uygulamaları ve hak ihlalleriyle çeşitli seviyelerde muhatap olmuşlardır.

“Kim olursa olsun mazlumdan yana” “kim olursa olsun zalime karşı” olarak insan hakları alanında çalışmayı temel ilke edinen MAZLUMDER, Türkiye’deki etnik/kavim temelli ayrımcı muameleleri yerinde tespit için 7 ilde saha çalışması yapmış, birçok değişik etnik grup temsilcileri ile görüşmeler gerçekleştirmiş ve Türkiye’deki etnik ayrımcılığın resmini çıkartmaya çalışmıştır. Ayrımcı mevzuat ve uygulamalardan kaynaklanan zulmün tespiti, kamuoyuna sunulması ve çözüm önerileri sunmak maksatlı bu çalışmamız 2008 yılında tamamlanmış ve İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz bir sempozyum ile ulaştığımız sonuçlar düşünce adamları, akademisyenler ve bizzat ayrımcılığın mağdurları ile de paylaşılmıştır.

Bu önemli çalışmanın basımı, ne yazık ki, tashih çalışmaları ve daha iyi bir baskı gerçekleştirme çabaları sebebiyle gecikmiştir. Yapılan tespitler günümüze uyarlanarak baskı aşamasına getirilmiştir. Öncelikle kamuoyuna mal olmuş böyle bir çalışmanın baskısının gecikmesi sebebiyle özür diliyoruz. Bu çalışmanın, birlikte yaşama iradesi ve toplumsal barışa katkı sunarak, etnik ayrımcılığın olmadığı bir dünyaya kazanım sağlamasını umuyoruz”.

*NOT: Mazlumder içinde, 2015 yılında başlayan çatışma dönemindeki hak ihlallerinin raporlanması konusunda görüş ayrılıkları ortaya çıkmış, nihayetinde dernek, mahkeme tarafından atanan 3 kişilik kayım heyeti eliyle Olağanüstü Kongre’ye götürülmüş ve 24 şubesinin 16’sı kapatılmıştır. Kürt illerindeki 12 şubenin de içinde yer aldığı bu 16 şubenin kapatılmasıyla birlikte, son 5 yılda hazırlanan raporların altında imzası olan üyelerin birçoğu dernek üyeliğinden uzaklaştırılmıştır. Mazlumder’den uzaklaştırılan üyeler, çalışmalarını HAK İNİSİYATİFİ ismiyle sürdürmektedirler. Bu sebeple son dönemin önemli raporları Mazlumder ve HAK İNİSİYATİFİ kategorilerinin her ikisi altında gösterilecektir.