Kalkınma Atölyesinin hazırladığı, Covid-19 salgınının Türkiye’de mevsimlik gezici tarım işçileri ve onların çocukları ile bitkisel üretime olası etkisinin incelendiği “Virüs mü, Yoksulluk mu ?” başlıklı araştırma yayımlandı. Raporun önsözünde şu ifadeler yer aldı: 

Kısa adı Covid-19 olan korona virüsün yarattığı salgın (pandemi) bütün dünya ülkelerini etkilemiş ve hemen hemen herkesin hayatının bir şekilde kısıtlanmasına, yavaşlamasına neden olmakla birlikte, özellikle salgının yayılma hızının azaltılması ve kontrol altına alınması için toplumsal izolasyonu zorunlu kılmıştır. Toplumun bir kısmı gönüllü veya zorunlu olarak evinde kalmış, bir kısmı insanlar arasında kişisel mesafe koyarak hem kendini hem de başkalarını korumak durumunda kalmıştır.

Salgının yavaşlatılması için alınan tedbirlerden biri hemen hemen bütün dünyada da benzer şekilde kullanılan ‘Evde Kal’ yaklaşımı olmuştur. Ancak öte yandan hayatın zorunlu ihtiyaçlarını, ihtiyaç duyulan hizmetleri karşılamak, ekonomik faaliyetlere devam etmek amacıyla toplumun önemli bir kesiminin ise evinde kalması mümkün olamamıştır. Bu kesimlerin biri de tarımsal faaliyetleri gerçekleştiren çiftçiler, mahalli tarım işçileri ile göç sürecine katılan mevsimlik gezici tarım işçileridir.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bitkisel üretimin gerçekleştirilmesinde mevsimlik gezici tarım işçileri önemli bir aktördür. Salgına karşı tedbirlerin uygulanmaya başladığı Mart-Nisan 2020 aylarında mevsimlik gezici tarım işçilerinin bir kesimi
hâlihazırda bahçe ve tarlada üretim sürecine başlamış olup önemli bir kesimiyse üretim sürecine katılmak üzere göç sürecine hazırlanmaktadır. Hem ulusal hem de iller ölçeğinde alınan tedbir kararları onların planlama, hazırlık, seyahat, konaklama ve çalışma koşullarını oldukça etkilemiştir. İller arasında seyahat için izin alma, bu seyahati planlama ve gerçekleştirme, konaklama alanlarını tedbirlere göre organize etme, tarlaya/bahçeye ulaşımdan çalışma ortamlarındaki tedbirlere kadar önceki deneyimlerden farklı uygulamalar gündeme gelmiştir. Bu hızlı değerlendirme araştırması Mart-Nisan 2020 aylarında mevsimlik gezici tarım işçiliğinde hâlihazırda çalışanlar ve göç sürecine katılanların durumunu anlamaya, sürecin nasıl gelişeceğini değerlendirmeye ve darboğazların nasıl aşılabileceğine odaklanmıştır. Salgın öncesi dönemlerde zaten zorlu koşullarda çalışan ve yaşayan mevsimlik gezici tarım işçileri ve çocuklarının bir kısmı henüz çalışma sürecine katılmamış, bir
kısmı seyahat için hazırlıklarını yapmakta ve bir kısmı da tarla ve bahçelerde çalışmaya başlamıştır. Bu işçiler ve aileleri salgınla birlikte daha da zorlaşan koşullarda büyük riskleri barındıran geçici çadır yerleşimlerinde konaklamaya ve tarlada,
bahçede çalışmaya devam ederek bitkisel üretim sürecine katılmaktadırlar. Kalkınma Atölyesi olarak, başta mevsimlik gezici tarım işçileri ve onların çocukları, tarım aracıları ve tarla/bahçe sahipleri olmak üzere tarımsal üretimde yer alan aktörleri kapsayacak tedbirler için katkı sağlamayı umuyoruz. Ayrıca topluma hem bitkisel üretimle gerçekleşen gıda güvenliğinin hem de diğer tarımsal faaliyetlerin ne denli önemli olduğunu göstermeyi amaçlamaktayız. Salgının en kısa zamanda etkisini kaybetmesi ve tarımsal üretim süreçlerinde insana yakışır iş koşullarının gerçekleştirilmesi dileğimizle.

Kaynak:Kalkınma Atölyesi

Raporun tamamı: