Kaos GL ve Pembe Hayat’ın 2013-2017 yıllarını kapsayan Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Temelli İnsan Hakları İzleme Raporu yayınlandı.

Raporda son beş senede Türkiye’de gerçekleşen nefret suçları, yaşam hakkı ihlalleri, nefret söylemi vakaları, yargı süreçleri ve yargı kararları yer alıyor.

254 sayfalık raporun son bölümünde ise öneriler bölümü bulunuyor.

2013

Rapordan satırbaşları şöyle:

“2013 yılı ihlallerin yanı sıra, mücadelenin ve dayanışmanın yılı oldu. Gezi Parkı’nın işgaliyle başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan eylemler sonucunda farklı kesimden insanlar bir araya geldi. Gezi ruhuyla birlikte Türkiye’nin birçok yerinde LGBT’ler alanlara çıktı. Gezi sürecindeki LGBT mücadelesinin ve görünürlülüğünün kısa ve uzun vadede harekete olumlu katkılar sunacağına inanıyoruz.

“2013 yılında Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda heteroseksüellerin daha eşit olduğu konusunda ‘uzlaşıldı’ ve değişen Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununda eşcinsellik ‘gayri tabiî mukarenet’ olarak damgalanmaya devam etti.”

2014

“2014 yılı LGBT hakları açısından olumlu gelişmelerin yanı sıra genel olarak ‘ezberin bozulmadığı’ bir yıl oldu; ‘Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı’nın yasalaşmasıyla “nefret suçu” kavramı Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) tanımlandı ancak mevcut düzenleme ile ‘cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği’ temelli nefret ve ayrımcılığa karşı herhangi bir koruma getirilmedi. Ayrımcılıkla mücadele konusunda uluslararası standartlarda hazırlanmış bir mevzuat yürürlüğe girmedi.”

2015

“2015’te Onur Yürüyüşü’ne polis saldırısı ve ardından LGBT’lere yönelik nefretin siyasiler eliyle körüklenmesi katliam çağrısına dönüştü, kendilerine Genç İslami Müdafaa diyen bir grup LGBT’lerin öldürülmesine çağrı yapan afişleri Ankara sokaklarına astı.

“7 LGBT sitesi hakkında Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından idari tedbir kararı verildi. 2 vakada üniversitede LGBT afişleri ve gökkuşağı bayrağı nedeniyle öğrenciler saldırıya uğradı. Bafra Cezaevi ise Kaos GL yayınları “müstehcen” içeriği gerekçe göstererek mahpuslara ulaşmasını engelledi.”

2016

“2016 yılı OHAL gölgesinde bitti. Tüm temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, kolluğa çok geniş yetkilerin verildiği bir ortamda “toplumsal değerlerin” tümüne aykırı olan LGBTİ’ler daha da korunmasız hale geldi.

“Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nda cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve interseks durum temelli ayrımcılığın koruma kapsamı dışında bırakılması ile devlet eliyle ayrımcılık meşrulaştırılmıştır. LGBTİ’leri hedef gösteren nefret söylemlerine karşı hiçbir önlem alınmamış, Valilik tarafından İstanbul, Ankara ve İzmir’de LGBTİ’lerin yürüyüşleri engellenmiştir.”

2017

“2017 yılı OHAL gölgesinde bitti. Tüm temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, kolluğa çok geniş yetkilerin verildiği bir ortamda ‘toplumsal değerlerin’ tümüne aykırı olan LGBTİ’ler daha da korunmasız hale geldi.

“LGBTİ’leri hedef gösteren nefret söylemlerine karşı hiçbir önlem alınmamış, Valilik tarafından İstanbul’da LGBTİ’lerin yürüyüşleri engellenmiştir.

“Ankara’da Alman LGBTİ filmlerinin yasaklanmasıyla başlayan yasak dalgası Ankara’da tüm LGBTİ etkinliklerinin Valilik tarafından yasaklanmasıyla devam etti. Ardından İstanbul’da Beyoğlu Kaymakamlığı film gösterimini yasaklarken, Bursa’da film gösterimini polis engelledi.” (ÇT)

Haber

18