Birleşmiş Milletler, Kadın Dayanışma Vakfı nafaka raporunu yayınladı. Kadınlara verilen nafakanın yüzde 69’u çocukların ihtiyacı için ödenen iştirak nafakası. Ödenen nafakanın yüzde 66,4’ü 0- 500 TL, en üst sınırdan verilen nafaka ise 370 TL ama hükmedilen nafakaların yüzde 50,7’si hiç ödenmiyor. Yrd. Doç. Dr. Ceren Akçabay, “Nafaka kıyameti 370 TL için koparılıyor. Bunların da çoğu hükümlü tarafından ödenmiyor” dedi.

Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UNWOMEN) işbirliği ile yürütülen ‘Kadınların, Kadına Yönelik Şiddet ve Ayrımcılık Alanında Mevcut Destek Hizmetleri Hakkında Bilgi Alma ve Bu Hizmetlere Erişme Haklarının Güçlendirilmesi’ projesi kapsamında vakıf gönüllüsü avukatlardan oluşan çalışma gurubu, 11 ilde nafaka talepli 140 nafaka ve boşanma davası incelendi.

NAFAKA UYGULAMALARINDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR

Ankara Kadın Dayanışma Vakfı üyesi Yrd. Doç. Dr. Ceren Akçabay, araştırmada nafaka uygulamalarında karşılaşılan sorunların ele alındığını, yoksulluk nafakası konusunda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olup olmadığının tespitinin yapıldığını söyledi. Akçabay, nafakada süre sınırlamasına ilişkin tartışmaların TBMM Boşanma Komisyonu raporu ile başladığını hatırlatarak, “Raporda hükümlü adına mevcut düzenlemenin orantısız ceza oluşturduğu söyleniyor. Ancak Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yaptırdığı ‘Türkiye’de boşanma nedenleri’ araştırmasında ‘çocuklu kadınların talep ettiği nafakanın çoğunlukla çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olduğu ve bunların büyük ölçüde iştirak nafakası olduğu’ söyleniyor” dedi.

KADINLARA VERİLEN İŞTİRAK NAFAKASI

Yapılan araştırmada boşanma ve nafaka davalarında nafaka taleplerinin müşterek çocukların varlığı ile önemli ölçüde ilişkili olduğunun tespitinin yapıldığını belirten Akçabay, şöyle konuştu:

“Davalara taraf kadın ve erkeklerin yüzde 72,2’sinin bir ila beş müşterek çocuğu var. Müşterek çocukların velayeti yüzde 79 oranında kadınlara verilirken erkeklere ise sadece yüzde 7,40 oranında velayet verilmiştir. Mahkemelerce en yüksek oranda kabul edilen nafaka türü yüzde 69,73 ile müşterek çocuklara bağlanan iştirak nafakasıdır. Genellikle yoksulluk nafakasının kabul oranı yüzde 48.83’tür.”

BÜTÜN KIYAMET 370 TL İÇİN KOPARILIYOR

Nafaka meblağlarının, asgari ücret, açlık ve yoksulluk sınırı gibi genel ekonomik veriler ele alındığında sanıldığından çok daha düşük olduğunun altını çizen Akçabay, hükmedilen nafakanın yüzde 66,4’ünün 0- 500 TL arasında olup ortalamasının 262 TL olduğunu vurguladı. Akçabay, en üst sınırdan verilen nafaka miktarının ortalamasının ise 370 TL oluğunu ifade ederek “Nafaka kıyameti 370 TL için koparılıyor. Bunların da çoğu hükümlü tarafından ödenmiyor” dedi.

‘AF BEKLENTİSİ İLE NAFAKALAR ÖDENMİYOR’

Yapılan incelemelerde tespit edilen en önemli sorunun nafakaların ödenmiyor olması olduğunu işaret eden Akçabay, “Mahkemeler tarafından hükmedilen nafakaların yüzde 20,7’si nafaka yükümlüleri tarafından ödenirken, söz konusu nafakaların yüzde 0,7’si kısmen ödenmiş, yüzde 50,7’si ise hiç ödenmemiştir. Nafakaların ödenmemesinin nedeni olarak yüzde 40 oranında nafaka yükümlülerinin nafaka ödemek istememeleri olduğu belirtilmiştir. Özellikle komisyon raporundan sonra bize gelen avukat notlarında af beklendiği için nafaka yükümlüsü nafakasını ödemekten imtina ediyor. Nafaka yükümlülerinin yoksulluk nafakası konusunda yeni düzenleme beklentisi ile nafaka ödemelerini yapmaktan imtina ettikleri, yeni nafaka düzenlemesini bir nevi nafaka borcu affı olarak algıladıkları dosya avukatları tarafından belirtilmiştir. Araştırmada kadınlar geliri düşük erkeklerden nafaka talep etmekte tereddüt ederken erkeğin gelirinin fazla olması talep edecekleri nafaka miktarını artırmamaktadır” ifadelerine yer verdi.

BOŞANMA İLE ŞİDDET ARASINDA BÜYÜK İLİŞKİ VAR

Araştırmada, kadına yönelik şiddet ile boşanma arasında büyük oranda ilişki tespit edildiğini belirten Ceren Akçabay, incelenen dosyaların yüzde 82,9’unda kadına şiddet iddiasının yer aldığını ifade etti. Dosyada şiddet gördükleri için boşanma davası açan kadınların şiddetten kurtulmak için eşlerinden bir an önce boşanmak, can güvenliklerini sağlamak için nafaka istemediklerini belirten Akçabay, bu süreçte nafaka taleplerini geri çektikleri, maddi ve manevi tazminat taleplerinde de bulunmadıklarını söyledi. Akçabay, “Nafaka yükümlüsü erkeklerin gelirlerinin yüksek olduğu hallerde dahi kadınların eski eşlerini boşanmaya ikna edebilmek için müşterek çocuklar için istenen iştirak nafakasını dahi düşük tuttuğu görülüyor” diye konuştu.

YOKSULLUK NAFAKASI ERKEKLERİ MAĞDUR ETMİYOR

Yoksulluk nafakası araştırma sonucunda TBMM Boşanma Komisyonu’nda dile getirildiği gibi nafakaların erkeği mağdur ettiği örneklere rastlanmadığını ifade eden Ceren Akçabay, şunları söyledi:

“Boşanmalardaki asıl sorunun kadına yönelik şiddet olgusu, nafaka konusunda asıl sorunun ise mahkemeler tarafından hükmedilen meblağların azlığı ve tahsil kabiliyetinden yoksunluğu olduğunu ortaya koymaktadır. Yetkililerin sosyal ve ekonomik durum araştırması konusundaki özensizlikleri, nafakayı bir ceza olarak algılayan nafaka yükümlülerinin sigortasız çalışma ve mal devri yoluyla ekonomik durumlarını gizlemelerini kolaylaştırmakta. Erkekler boşanma davaları sırasında çoğunlukla müşterek çocukların velayetini talep etmedikleri gibi bu çocukların gider ve bakım yüklerini de paylaşmaktan kaçınmaktadır” dedi.

Kaynak: Gazete Duvar

Raporun tamamı: