Mazlumder* Gaziantep Şubesi, “Gaziantep’te Suriyelilere Yönelik Saldırılar ve Toplumsal Nefretin Sebeplerinin Analizine Dair Rapor”u Kasım ayında tamamlamış ve 9 Aralık 2014 tarihinde kamuoyu ile paylaşmıştır. Raporun, Genel Başkan Ahmet Faruk Ünsal imzalı  tanıtım metni şu şekildedir:

“Suriye’de 2011 yılından bu yana devam eden savaş ve bunun sebep olduğu göç dalgası, komşu ülkelerin sınır şeridindeki şehirlere kısa sürede yüz binlerce mültecinin birikmesine sebebiyet verdi. Savaştan kaçıp özellikle sınıra yakın şehirlerin çeperlerine tutunarak zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren Suriyeliler, Gaziantep’te de yüz binleri bulan bir nüfusa ulaştı.

Özellikle sınıra yakın şehirlerdeki olağan dışı nüfus birikimi, şehrin kültürel, sosyal ve ekonomik dokusunda etkiler yaratırken, yerleşik halkta görülen gerilim ve hoşnutsuzluk bazı şehirlerde şiddete dönüştü. Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Gaziantep ve İskenderun’da Suriyelilere karşı yaşanan linç olayları, bu bölgelerde yaşayan yerli halkın Suriyelilere karşı algısının nefrete dönüşen boyutunu gözler önüne sermektedir.

11 Ağustos 2014 günü Gaziantep’te bir ev sahibi, Suriyeli kiracısı tarafından öldürüldü. Türkiye gündemine de yansıyan bu olaydan sonra kalabalık bir grup sokakta gördüğü Suriyeliye saldırmaya başladı ve gelişen olaylar bir toplumsal linç boyutuna vardı. Birkaç gün boyunca süren bu olaylarda taşlı, sopalı ve bıçaklı saldırıya uğrayan bazı Suriyeliler yaralandı, ev, iş yeri ve araçları tahrip edildi.

Saldırıların ardından Suriyeliler toplu bir linçe uğramamak için kendilerince bir takım tedbirler aldılar. Suriyeli oldukları anlaşılmasın diye bazı kadınlar başörtülerini ve kıyafetlerini Antepli kadınlar gibi giymeye başladılar, bazıları da evlerine Türk bayrağı astılar. Ayrıca çoğu Suriyeli, saldırıların ardından olayların yaşandığı mahallelerden zorla çıkarıldı ya da mecburen evlerini terk etti.

Bu rapor, Gaziantep’te yaşanan söz konusu olaylar ve linç girişimleri hakkında yapılmış araştırmaya dayanmaktadır. Bu araştırma kapsamında görüşmeler yapılmış ve elde edilen veriler, Suriyelilere yönelik gerçekleşen saldırıların toplumsal, siyasal ve sosyo-ekonomik arka planını anlamak ve ortaya çıkarmak üzere kullanılmıştır. Dolayısıyla raporun amacı, sorunların tespitini, olayların sosyolojik tahlilini yapmak ve çözüm önerilerini sunmaktır.

Umulur ki bu rapor benzer olayların bir daha yaşanmaması için yetkililere bir nebze de olsa yol gösterici olur.”

 

*NOT: Mazlumder içinde, 2015 yılında başlayan çatışma dönemindeki hak ihlallerinin raporlanması konusunda görüş ayrılıkları ortaya çıkmış, nihayetinde dernek, mahkeme tarafından atanan 3 kişilik kayım heyeti eliyle Olağanüstü Kongre’ye götürülmüş ve 24 şubesinin 16’sı kapatılmıştır. Kürt illerindeki 12 şubenin de içinde yer aldığı bu 16 şubenin kapatılmasıyla birlikte, çatışma döneminde hazırlanan raporların altında imzası olan üyelerin kahir ekseriyeti dernek üyeliğinden uzaklaştırılmıştır. (Söz konusu Suriyeliler raporunu hazırlayan heyetin tamamı Mazlumder’den uzaklaştırılan kişilerdendir.) Mazlumder’den uzaklaştırılan üyeler, çalışmalarını HAK İNİSİYATİFİ ismiyle sürdürmektedirler. Bu sebeple dönemin önemli raporları Mazlumder ve HAK İNİSİYATİFİ kategorilerinin her ikisi altında gösterilecektir.