Mülkiyeliler Birliği bünyesinde çalışmalar yürüten Demokrasi Araştırmaları Merkezi, Seçim Adaleti ve Güvenliği Raporu’nu kamuoyuna açıkladı. Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlenen basın toplantısıyla açıklanan rapor, hukukçular, bilim insanları ve sivil toplum örgütlerinin katkısıyla hazırlandı.

Mülkiye Haber sitesinde yer alan habere göre; Anayasal Düzeydeki Sorun Alanları; Mevzuat Düzeyindeki Sorun Alanları; Uygulama Düzeyindeki Sorun Alanları ile bu alanlara ilişkin önerilerin yer aldığı raporda yer alan bazı değerlendirme ve öneriler şöyle:

-Hukuk devleti ve buna bağlı olarak seçim güvenliği ve adaleti bakımından ülkemizin durumu temsili demokrasilerin evrensel standartlarının çok gerisindedir. Adil ve güvenli seçimin temel koşulu hukuk devleti ilkesinin anayasal gereklerinin sağlanmasıdır.

-İçişleri, Ulaştırma ve Adalet bakanlarının görevden ayrılıp yerlerine bağımsız isimlerin gelmesi zorunluluğu kaldırılmış yürütmenin müdahalesine açık bir seçim uygulamasının yolu sonuna kadar açılmıştır.

-24 Haziran’da uygulanacak ittifak sistemi ve %10’luk seçim barajı birlikte düşünüldüğünde, düşük oy alan (mesela % 1’in altında) fakat ittifaklardan birinin içinde yer alan bir parti parlamentoya girebilirken %9,9 oy alan parti parlamento dışında kalacaktır. Bu durum anayasamızda yer alan temsilde adalet ve eşit oy ilkelerine aykırılık taşımaktadır.

-Seçimlerin adil ve güvenli yapılabilmesi için OHAL derhal kaldırılmalıdır. 20 Temmuz 2016’dan beri sürmekte olan Olağanüstü Hal uygulamaları, Anayasamızın çizdiği sınırların çok ötesine geçerek keyfi bir yönetimin dayanağı haline gelmiştir. Hukuka erişim olanağının olmadığı, temel hak ve özgürlüklerin kanuna dayanmadan sınırlanabildiği, yargının ve yasamanın denetiminin ortadan kaldırıldığı, hukukun üstünlüğünün tanınmadığı koşullarda adil ve güvenli bir seçimin olanağı yoktur.

-Yoğunlukla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde uygulanması beklenen taşımalı ve birleştirilmiş sandık sistemi sakıncalıdır. Oy kullanmanın temel gerekliliklerinden biri olan “Sandığa kolay erişim” ilkesi, taşımalı sandık sistemiyle ortadan kaldırılmıştır.

-Seçim çevrelerinin, bir parti ya da ittifak lehine değiştirilmesi, seçimlerin daha başından adaletsiz olmasına neden olmaktadır.

-İttifak yasasında çok fazla muğlak madde bulunmaktadır. YSK, çıkardığı genelgede bu muğlaklıkları giderecek düzenlemeler yapmamıştır.

-Seçmen ihbarı ile kolluk kuvvetlerinin sandık başına gelebilecek olması birçok açıdan büyük riskler taşımaktadır.

-Seyyar sandık uygulaması (yatağa bağımlı hastalara sandık götürülmesi) erişilebilirlik bakımından olumlu bir adım olsa da muğlaklıklar giderilmemiştir ve uygulama belirsizdir.

-Taşımalı ve birleştirmeli sandıklarda uygulamada mesafe en fazla 5 kilometre ile sınırlandırılmalıdır.

-SEÇSİS sistemi, uzmanların denetimine açılmalıdır.

-İletişim araçlarının yavaşlatılması ya da tamamen devreden çıkarılması ihtimaline karşı seçim günü tespit edilen usulsüzlüklere dair kanıtların yedeklenmesi gerekir.

-24 Haziran seçimlerinde ilk defa uygulanacak ittifak yönteminden dolayı oy sayımı ve milletvekilliği hesabı eskiye göre daha karmaşık olacaktır. Sandık kurulu, siyasi parti müşahitleri ve ilçe seçim kurullarının bu konuda iyi eğitim almaları gerekmektedir. Gözlemciler de süreci yakından denetlemelidir.

Kaynak: Mülkiye Haber